mizahgastesi bardak
İnceleme

Bir Babanın Hikâyesi: Son Umut

2014 yılında vizyona giren ve yönetmenliğini Russell Crowe’un yaptığı Son Umut, tarihsel-drama türündeki başarısıyla ön plana çıkmıştı. Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan‘lı oyuncu kadrosu, yazıldığı gibi değil kalite olarak okunuyor. Biz de bu filmi sizin için inceledik.

Konusu

Joshua Connor Avustralya’nın sıradan bir kasabasında eşi ve üç oğlu ile birlikte huzur içinde yaşar. Günlerden bir gün Birleşik Krallık ordusu Osmanlı Devleti’ne açtığı savaş nedeniyle Avustralyalı gençleri orduya çağırır ve Joshua Connor’ın üç oğlu da orduya yazılır. Daha sonra üç oğlunun da ölüm haberini alırlar. Eşi bu acıya dayanamaz ve intihar eder. Bu olaydan etkilenen Joshua, oğullarının en azından kemiklerini bulup, tekrar Avustralya’ya getirip gömmek ister. Sıradaki adresi oğullarının savaştığı yer olan Çanakkale’dir.

Prodüksiyon

Filmin yönetmeni en başta söylediğimiz gibi Russel Crowe, yapımcılığını ise Troy Lum, Andrew Mason, Keith Rodger yapmakta. Senaristi Andrew Anastasios ve Andrew Knight olan filmin kurgusu ise Matt Villa’da. Filmin müziklerini David Hirschfelder yapmakta. Filmin görüntü yönetmeni ise Andrew Lesnie.

Oyuncular

Başrolünü Russel Crowe, Olga Kurylenko ve Yılmaz Erdoğan paylaşmakta. Filmde ayrıca Cem Yılmaz, Jai Courtney, Dylan Georgiades gibi isimler de yer almakta.

Değerlendirme

Tarihsel açıdan baktığımızda hem Avustralya hem de Türkiye tarihi açısından iki tarafın gözünden çok iyi bakıyor. Karakterler açısından baktığımızda oyuncular işlerini çok iyi yerine getirmişler. Özellikle Olga Kurylenko Ayşe rolünde güzel bir iş çıkarmış. Yılmaz Erdoğan’ı Binbaşı Hasan rolünde izliyoruz. Birçok cephede yıllarca savaşmış Osmanlı’nın yorgun askeri olduğunu jest ve mimiklerinden bizlere hissettirmekte. Cem Yılmaz’ı Çavuş Cemal rolünde seyrediyoruz. Alışkın olduğumuz üzere tez canlı ve hazırcevap bir karakter görmekteyiz Çavuş Cemal’de. Hikâye içerisinde Binbaşı Hasan ve Çavuş Cemal’in Kuvayımilliyeci olduğunu görünce ister istemez “as bayrakları as” dedirtiyor. Özellikle gizli toplantı yaptıkları yerde “Mustafa Kemal’e!” diyerek Cem Yılmaz’ın kadeh kaldırdığı zaman tüyleriniz diken diken olabilir bunu da belirtmiş olalım.

Hikâye demişken, özellikle İstanbul’da geçen sahnelerde ufak bir dağılmışlık hissi yaşayabilirsiniz.  Ancak filmin sonunda hikâyenin küçük detaylarla şekillendiğini ve aslında kopukluk olmadığını göreceksiniz. Prodüksiyon olarak da kaliteli bir çalışma var ortada. Kısaca özetlemek gerekirse eğer, baştan sona güzel bir film var ortada. Hâlâ izlemediyseniz izlemenizi, izlediyseniz eğer tekrar sevdiklerinizle izlemenizi tavsiye ederiz

Bonus;

Daha önceden tarih sever takipçilerimiz için hazırladığımız ‘Geçmişe Yolculuk İçin 5 Tarih Filmi’ listemize buradan tıklayarak ulaşabilirsiniz..

Berk Şahingöz
İnceleme Yazar / Mıttar Adayı

Yıldız Kadrolu Masumlar Apartmanı Bu Akşam Başlıyor!

önceki yazı

Kültür ve Turizm Bakanlığı; Tiyatro, Opera ve Bale Gösterileri İçin Kararını Verdi!

Sonraki Yazı

Yorumlar

Yoruma Kapalı.