mizahgastesi bardak
Derleme

Bir Zihin Lunaparkı: Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum

Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum Iain Reid’in aynı isimle kitabından uyarlama bir film. Iain Rider, daha önce ele aldığı kitaplarla kurgu dışı eser kategorisinde birçok ödül kazanmış bir yazar. Filmin yönetmen ve senarist koltuğunda Charlie Kaufman oturuyor. Kaufman, ”Eternal Sunshine of the Spotless Mind” ve ”Adaptation” gibi izleyicilerin ‘’beyin yakan’’ dediği filmlerin senaristi. Bu filmde alışılmış bir senaryo izlemeyeceğimiz daha en başından belli aslında. Netflix yapımı filmlere genelde ön yargıyla yaklaşan izleyicilerin bile büyük etkisinde kaldığı bu zihin lunaparkı filmi sizin için inceledik.

Henüz İzlemeyenler İçin İnceleme

Bir Zihin Lunaparkı: Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum

Filmde Lucy, sevgilisi Jake ile yeni bir ilişkide. Ve ondan ayrılmayı düşünüyor. Ama ailesi ile tanışmak için kırsala doğru yola çıkıyorlar. Arabada Jake ile Lucy’nin ilişkiler, umut, eve dönüş hakkında yaptıkları konuşmaları çok derin. Üzerine saatlerce konuşulabilecek konular sadece tek bir replik ile başarılı şekilde veriliyor. Jake’in ailesinin evi Alfred Hitchcok tarzı filmlerin bir sahnesi gibi. Filmin kendisi kadar görselleri de bir o kadar gerici. Pek de normal geçmeyen aile ziyaretinden sonra Jake ile kız arkadaşı tekrar karlı kırsal yolundan yola çıkıyorlar. Karakterlerin entelektüel birikimleri sayesinde yapılan kitap alıntıları ve şiir dizeleri de filmin ayrı bir keyfi. Filmin geçtiği mekanlarda bolca duvar kağıdı ve örülmüş duygusal duvarlar var. Solmuş duvar kağıtlarıyla sanki bu görünmez duvarlar kaplanmak istenmiş gibi.

Bir Zihin Lunaparkı: Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum

Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum filmi; yoğun kar yağışı altında, soluk renklerle ve monologlar hariç genelde sessiz geçiyor. Hatta filmde diyalogdan çok monolog var diyebiliriz. Film içine girmeden izlenince düşük bir ritimle devam ediyor. Fakat bu düşkünlükten izleyiciyi, filmin merak duygusu tutup kaldırıyor. Uyarlandığı kitabın türü psikolojik gerilim olduğu için olsa gerek filmin her saniyesine bu yansımış. Filmin katmanlardan oluştuğunu kabul edersek, izleyici her bir katman için zihninde ayrı bir kapı açıyor. Açılan her kapının karşısında izleyiciyi bir sonraki katmana almak için kemik gözlükleriyle Kaufman bekliyor.

İzleyenler İçin: Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum Aslında Ne?

Bir Zihin Lunaparkı: Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum

Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum ‘u izledikten sonra aklımızda biriken sorulara bir yanıt bulmak kabul ediyoruz ki, kolay değil. İşte bugün o sorularınızın cevabını vermek için buradayız. Film aslında, rastgele sahnelerini izleme ihtimalimizin zaten pek olmadığı, lisenin Yaşlı Hademesi Jake’in sanrılarından oluşuyor. Çok uzun zaman önce bir barda görüp konuşmaya cesaret edemediği genç bir kadın Lucy. Jake onu çok uzun zaman hayal ediyor. Öyle ki Jake de biz de artık bu hayalin gerçek olmadığını seçemiyoruz. Annesi, babası, köpeği bile aslında Jake’in hayallerinde ikamet ediyor. Annesi Jake’i övmeye çalışırken bile yerdiğini fark etmeyen bir kadın. Babası da annesi de çocuklarına gereken özgüveni hiçbir zaman verememiş. Jake aile trajedisi ve yalnızlığı içinde büyümüş. Ailesi ile tanıştırmak ve artık gerçekten onaylanmak için hayali bir sevgili yaratıyor zihninde. Bu hayali öylesine gerçekmiş gibi yaşıyor ki hayali sevgili, Jake’in zihnindeki diğer anılarla çarpışıyor.

Jake hayalindeki genç kadının ismini, mesleğini hatta kıyafetlerini bile kendi zihninde güncelliyor. Şiirden pek haz etmeyen Lucy bir anda şair oluyor. Ve Jake ona artık Lauisa diyor. Öyle ki hayalindeki kadının mesleği ressamlıktan, şairliğe, kuantum fizikçisinden genetik mühendisliğine eviriliyor. Bu sırada da genç kadının isimleri Lucy’den; Lauisa’ya, Ames’e, Yvonne’ye dönüşüyor. Kendi ailesinden göremediği onayı ve takdiri kafasında yarattığı hayali sevgiliden görmek istiyor.

Filmin sonunda ise bu isimlerden kurtulup sadece genç bir kadın ismini alıyor Lucy. Hademelik yaptığı lisede en sonunda o kadınla yüzleşen Jake, bütün film boyunca bu yüzleşmeden kaçıyor. Seneler önce sadece bir barda bir kere gördüğü kadınla sonunda yüzleşiyor. Hademelik yaptığı lisenin müzikal provalarından bir kesitle bardaki o genç kadınla vedalaşıyor. Bu, filmde öylesine masalsı veriliyor ki film boyunca gerginliğimiz yerini pamuksu bir hisse bırakıyor. İsmini bile bilmediği o genç kadınla yüzleştikten sonra Yaşlı Hademe Jake her şeyi bitirme düşüncesini gerçekleştirip belki de o kamyonette ölüyor. Kaufman filmin bu noktasını yine seyirciye bırakıyor. Belki o da, bizim onun hayal gücüne hayran olduğumuz kadar bizimkine hayrandır.


Film boş bir zamanda izlenecek, tabiri caizse çerez filmlerden değil. Eminiz ki üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra emsalleri gibi o kült filmlerden biri haline gelecek. Bir kez izlemenin ağır, iki kez izlemenin az geldiği bu filmi eminiz ki, siz de tekrar izlemek isteyeceksiniz.


Gülbilge Tuğçe Tefek
Tanısan Gülersin / Nekşflikş Sorumlusu

Kalbinize Dokunacak İlişkiler Üzerine Filmler

önceki yazı

53. SİYAD Türkiye Sineması Ödülleri Adayları Açıklandı

Sonraki Yazı

Yorumlar

Yoruma Kapalı.