mizahgastesi bardak
Derleme

Birbirinden Absürt Türk Filmleri

Hollywood’un fazla taklit edilmesi ve yetersiz bütçeyle çekilen ucuz prodüksiyonlar, adete seyircinin gözünü kanatan filmler ortaya çıkarmıştır. Başarılı yönetmenlerin ve oyuncuların zamanında mutlaka böyle filmlerin batağına düşüp sonradan güçlü bir şekilde kalktıklarına bu absürt filmler sayesinde şahit olacağız. Listeye göz attığınızda ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız 🙂

Homoti (1987)

Yönetmenliğini Müjdat Gezen’in üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda; Bahar Öztan, Perran Kutman, Savaş Dinçel ve Altan Erbulak gibi oyuncular yer almaktadır. Filmin konusu dünyaya gelen bir uzaylının hikayesidir. Müjdat Gezen filmi Aziz Nesin‘e izletmiş ve “nasıl olmuş abi?” diye sorduğunda “b*k gibi” cevabını alınca piyasaya sürmekten vazgeçmiştir. Edinilen bilgiye göre film Almanya video piyasası için yayınlanmıştır.

Şeytan Kızlar (1987)

Yönetmenliğini Köylü Güzeli gibi erotik filmlerden tanınan Kadir Akgün üstlenmiştir. Film, Fethiye yakınlarında çekilmiştir. Öncelikle söylemeliyim ki filmde senaryo namına bir şey olduğunu düşünmüyorum. Dublaj desen ona keza… 3-4 kişiyi aynı ses seslendiriyor. Prodüksiyon desen yerlerde. Konumuza gelecek olursak bir grup kadının “Şeytan Kızlar” tarikatını kurup erkeklere işkence edişini ele alıyor. Hatta öyle bir boyuta ulaşıyor ki kazığa oturtma gibi türlü sado-mazo işkencelere başvuruyorlar.

Biri Beni Gözlüyor (1988)

Yönetmenliğini “Geniş Aile” dizisinin yönetmenliğini yapan Ömer Uğur üstleniyor. Maalesef bu filmde çok parlak bir meslek hayatı olduğunu söyleyemeyiz. “The Shining” filminin kopyası olan filme Turkish Shining olarak da biliniyor. Başrollerinde Tarık Tarcan ve Selin Dilmen’in rol aldığı film, gerilim film denemesi. Sadece bir deneme yapmışlar. Diyalogların sıkıcılığı ve başta bahsettiğim gibi The Shining’in kopyası olması hasebiyle bir de bunlar yetmez gibi tek mekan tercih edilince içinden çıkılmaz bir sıkıntı basıyor.

Süpermen Dönüyor (1979)

Yönetmenliğini Kunt Tulgar‘ ın yaptığı filmin senaryosunu Kunt Tulgar eşine yazdırmıştır. Hollywood’ın bile kaliteli prodüksiyonu ve bütçesi olmasına rağmen Süpermen filmini çekmekten çekinirken, bizler düşük bütçeyle (olmayan bütçe) böyle bir filme cesaret edebilmemiz gerçekten mucize. Süpermenimiz Tayfun uçamasa bile akrobatik hareketleri ve devamlı yumruk atmasıyla meşhur. Bütçesizlikten ötürü uçamamasını şu diyaloglarla dile getiriyor ”Neden geri dönmek için uçmak yerine uçağa binmeyi tercih ediyorsun?”

-”Çünkü ben sadece kötülere uçarım sevgilim.”

Dünyayı Kurtaran Adam (1982)

Yönetmenliğini Çetin İnanç’ın üstlendiği filmin başrollerinde Cüneyt Arkın ve Aytekin Akkaya rol almıştır. Filmin başlarında Star Wars’tan alınan sahnelerle bir anlatıcının filmin gidişatını anlatmasına şahit oluyoruz. Çoğunlukla anlamsız ve birbiriyle çelişen cümlelerle karşılaşıyoruz. Cüneyt Arkın ve Aytekin Akkaya iki Türk savaşçısı olarak dünyayı bilinmeyen güçlere karşı savunmaktırlar. Uzay araçlarıyla bilinmeyen bir gezene hiç hasar alamadan inerler ve gradyatörlerle Raiders Of The Lost müziği eşliğinde savaşırlar. Eminim ki hayretle izleyeceksiniz. Hatta bu filme Mehmet Ali Erbil’in başrolde olduğu “Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu” ismiyle bir devam filmi çekilmiştir.

Bir Filmin Vasat Olduğunu Hemen Anlamak

önceki yazı

Tüyler Ürperten Hikayesiyle “Mindhunter Dizisi”

Sonraki Yazı

Yorumlar

Yoruma Kapalı.