mizahgastesi bardak
İnceleme

Deli Yürek Dizisini Neden Sevdik?

90’larda televizyon sektörü içerisinde özel kanalların yaygınlaşması ile yerli yapım dizi sayısı da günden güne artmaya başlamıştı. İşte bu artış içerisinden sıyrılıp gönüllerde taht kuran Deli Yürek’i inceliyoruz.

Başlangıç;

Osman Sınav ve Kenan İmirzalıoğlu

Tarihler 5 Ekim 1998’i gösterdiğinde ünlü yönetmen Osman Sınav ilk kez, Best Model Of Turkey yarışmasının birincisi olan Kenan İmirzalıoğlu isimli genci, Deli Yürek dizisiyle televizyon ekranına çıkartmıştı. 4 sezon ve 1 film ile 1998-2002 arasında önemli bir kitlenin sevgisini kazanmıştı. Peki, bunu nasıl başardılar? Gelin başlıklar halinde inceleyelim;

Yusuf Miroğlu ve Yasaları;

Efsanemiz Yusuf Miroğlu’nun meşhur ‘Size Yusuf Miroğlu yasalarını bildiriyorum’  repliği ile başlayan kendi koyduğu ‘Miroğlu Yasalarını’ açıklamasıyla başladı. Aslında o zamanlar Osman Sınav’ın Kenan İmirzalıoğlu’nu başrol olarak seçmesi büyük bir riskti. Çünkü oyunculuk tecrübe, beceri ve yetenek isteyen bir alan. Neyse ki Kenan İmirzalıoğlu daha ilk bölümden itibaren, Osman Sınav’ın ne kadar doğru bir karar verdiğini kanıtladı. Gelelim Deliyürek Yusuf Miroğlu’na! Karakterimiz yakışıklı burada hem fikiriz ama bizi çeken şey kara kaşı kara gözü değil elbette. Kendisi yöresel bir Robin Hood. Haklının yanında ve haksızın karşısında, kim olursa olsun. İstihbarata bağlı birim az koşmadı peşinden. Fakat o duruşunu hiç bozmadı. Duruşu ve yöresel Robin Hood özellikleri sebebiyle fedakârlık yapmaktan kaçınmadı ve çok sevdiği insanları kaybetse de yolundan dönmedi. İşin içine bir de tavırları, konuşması ve jest-mimikleri girince sanki mahalledeki ağabeyimizmiş hissine kapıldık. Tüm bu etmenler bize Yusuf Miroğlu’nu sevdirdi, doğal olarak maceralarına eşlik etmemizi de sağladı.

Konu;

90’lar hepimizin bildiği gibi politik olarak çok çalkantılı geçen yıllardı. Dizinin politik konulara yer vermesi, o zamanki sorunlara değinmesi, ilgi çekiciliğini arttıran bir diğer etmendi. Bir de Yusuf Miroğlu’nun mücadele ettiği kişilerin, derin kişiler olması da başka bir nokta.

Olaylar ve yan karakterler;


Ağabey rolünde Demir Karahan

Yusuf Miroğlu ilk bölümlerden itibaren sürekli ya mafya-derin devlet ile mücadele etti ya da garibanı ezenlerle mücadele etti. Kendini mutlaka bir olayın ya da çıkmazın içerisinde buldu. Her ne kadar cesaret ve kararlılıkla bunların üstesinden gelse de, karşısındakilerde alelade kişiler değildi. Ayrıca Demir Karahan (Ağabey), Kürşat Alnıaçık (Savaş Doğan), Ali Sürmeli (Turgay Atacan) oyunculuklarının kitabını bu dizide yazıp bir daha tartışılmamak üzere nokta koyup imzaladılar. Düşmanlar dışında normal olarak bir de, (Türk insanının başına gelmeyecek şeyler yaşasalar bile) bütün aile ve mahalle sakinleri var. Onlara baktığımızda, kendi mahallemizden, ailemizden parçalar ve izler bulduk. Ayrıca Nejat İşler 12 bölüm Oktay karakteri ile olmak üzere, o zamanların en popüler oyuncuları dizide yer aldı. Son olarak izleyicilerin ikiye bölündüğü Miroğlu’nun Zeynep ile olan aşkı ve kavuşamama durumu var tabii.

Kuşçu;

Hani hep duyduğumuz meşhur bir söz vardır; oyunculuk için doğdu. Emin Gürsoy için bu söz fazla basit kaçar bizce en doğrusu; Kuşçu olmak için doğdu. İlk bölümlerde pek konuşmadığı için ve hal hareketlerinden dolayı izleyicilerin onunla ilgili ilk düşünceleri; o mahallenin delisiydi. Fakat 4 sezonun sonunda bu düşünce tamamen değişmiş, mahallenin velisi olmuştu. Şu an rakı adabı dillerden dile gezse de, hepimiz tenekede yanan ateş ile o meşhur çatı katında Kuşçu’dan çayın adabını öğrendik. Çaysız muhabbetin olmayacağını ilk o kazımıştı zihinlerimize. Aslında anlattığı hikâyeleri dikkatli ve tekrar okuyun, aslında Kuşçu o hikâyeleri sadece Yusuf’una değil, bizlere de anlatıyordu. Bizler dizideki olaylara iki pencereden baktık, örneğin Yusuf ve Zeynep’in küslüğünde ya Yusuf’un penceresinden baktık ya da Zeynep’in ama o hep bir üçüncü bir pencere olduğunu ve oradan bakmamız gerektiğini öğretti bizlere. Alışkın olduğumuz üzere, bir karakter ya kendini bizlere sevdirir ya da sevdirmez. Kuşçu alışılagelmişin dışında kalbimize dokunan nadir isimlerden biriydi. İşte böyle bir diziydi Deli Yürek. Yusuf Miroğlu, zalime silah doğrultsa da silah taşımayı dahi sevmezdi. Filmin bir sahnesinde kurşunların yağmasını izlerken diğer bir sahnesinde sahnede Kuşçu’dan Hz. Musa kıssası dinledik.

Bonus;

Leyla İle Mecnun, İtirazım Var, Ben de Özledim, Sen Aydınlatırsın Geceyi projelerinden tanıdığımız şair, yönetmen Onur Ünlü, Deli Yürek’te senaryo yazarlığı yaptı ve aynı zamanda dizide Umay karakterine hayat verdi. Yıllar sonra Ben de Özledim dizisinde, Deli Yürek ve Umay’a selam yolladı..

Vedamızı da diziye has bir şekilde yapalım;

Yusuf; u kaybettim Kenan ilinde

Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz

Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz

Bu ne yaredir ki çare bulunmaz

Aşkın pazarında canlar satılır

Satarım canımı alan bulunmaz

Yunus öldü deyu selan verirler

Ölen beden imiş, aşıklar ölmez.

Yunus Emre

Berk Şahingöz
İnceleme Yazar / Mıttar Adayı

Sadri Alışık’ın Ah Güzel İstanbul’u ve Replikleri

önceki yazı

Gençliğim Eyvah Ne Anlatıyor? Konusu Nedir?

Sonraki Yazı

Yorumlar

Yoruma Kapalı.