Yazan 
Bazen bir filmi izlerken henüz yarısına gelmeden sonunu tahmin eder, tahminimizin de hakikaten doğru çıktığını görürüz. Bazen de filmin bize ne anlatmak istediğini finale kadar anlayamayız. Biz de öyle bir film listesi yaptık ki; ne başında ne sonunda filmin konusunu anlayamıyorsunuz. Hâl böyle olunca bazı filmler en az iki kez seyredilmesi gereken kafa bulandırıcı yapılara bürünüyor. Şimdiden iyi seyirler.
5) Source Code (2011)
Filmin yönetmeni Duncan Jones. Başrolünde ise, böylesi filmlerin aranan ismi olan Jake Gyllenhaal var. Filmin Konusu: Yüzbaşı Colter Stevens, kendini devlet destekli gizli bir deneyin içinde bulur. Bir banliyö treninde, başkasının bedenindedir. Ardından trende büyük bir patlama meydana gelir. Colter kendini yüksek teknolojili bir yerde bulur ve üniformalılardan gereken bilgiyi alır. Artık gizli bir görevin içindedir.
4) 2001: A Space Odyssey (1968)
Filmin yönetmenliğini Stanley Kubrick yapmıştır. Senaryo ise, bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke’ın “The Sentinel” adlı kısa öyküsünden esinlenilerek Kubrick ve Clarke tarafından kaleme alınmıştır. Çoğu kişi tarafından başyapıt ilan edilirken kimileri de hiç anlamadıkları için sevememişlerdir. Konusunu anlatmayı çok isterdik fakat bi’ beş kere daha izlemek gerek.
3) Being John Malkoivch (1999)
Yönetmenliğini Spike Jonze üstlenmiştir. Film, “Bağımsız Ruh En İyi Film Ödülü” ve “BAFTA En İyi Özgün Senaryo Ödülü” gibi birçok ödülün sahibi olmuştur. Aynı zamanda En İyi Özgün Senaryo Oscar’ına aday olmuştur. Kuklacı olan Craig, kuklacılıktan iyi para kazanamayınca şans eseri bi’ şirkette işe başlar. Şirkette, Maxine adında bir kadın çok ilgisini çeker ancak Maxine onunla ilgilenmemektedir. Bir gün firmada gizli bir kapıcık bulan Craig, o kapıdan girdiği anda kendini John Malkoivch’in bedeninde bulacaktır.
2) Memento (2000)
Unutulmaz filmlerin adamı; Christopher Nolan’ın ellerinden çıkmış enfes bir film. “Memento Mori”den uyarlanmıştır. IMDb’de tüm zamanların en iyi filmleri arasında yerini almıştır. Ghajini filmi de bu yapımın Hint uyarlamasıdır. Leonard Shelby, tedavi edilemez bir hastalıkla mücadele vermektedir. 15 dakika öncesini bile hatırlayamayan Leonard, pahalı takım elbiseler giyen ve ucuz otel odalarında kalan, dışarıdan iş adamı imajı yaratan biridir. Hayatını; karısına tecavüz edip öldüren adamı bulmaya adamıştır.
1) Persona (1966)
İsveçli yönetmen; Ingmar Bergman’ın en önemli yapımıdır. Mutlaka ama mutlaka izlenmesi gereken, harikulade bir film olduğunu söylemeden geçemeyiz. Güzeller güzeli tiyatro oyuncusu Elisabeth Voglar, önemli bir tiyatro oyunu sırasında derin bir sessizliğe gömülür. Uzun uğraşlar sonucunda hâlâ konuşmayınca bir kliniğe yatırılır. Bedeninde hiçbir tıbbi problem olmamasından ötürü, doktor tavsiyesiyle derin bir yalnızlığa bırakılır.
Yorumlar