Yazan 
Çizgi romanlardan ya da çizgi film serilerinden aşina olduğumuz, Gotham’ın ve Arkham’ın süper gücü olmayan süper kahramanı Batman; birçok kez sinemaya uyarlandı. İzleyicinin gönlünde ‘Kara Şövalye’ serisindeki Batman olan Christian Bale gerçek Batman, Joker olaraksa Heath Ledger kaldı.
Batman Başlıyor:
Hikayemiz Gotham şehrinde geçiyor. Gotham şehri suç oranı yüksek, Süpermen’in yaşadığı ütopik Metropolis’in tam aksine distopya. Şehrin en zengin şirketi olan Wayne şirketinin sahibi Thomas Wayne ise kendini şehre adamıştır. Hepimizin bildiği meşhur cinayet olayı gerçekleşir ve Bruce Wayne ailesini kaybeder. Daha sonra ‘Gölgeler Birliğine’ katılır. Ra’s Al Ghul’dan eğitim alır. Eğitimini tamamladıktan sonra onların kirli yüzünü görür ve oradan ayrılır. Buradan itibaren Bruce Wayne’nin Batman olma sürecini ve geri dönen Ra’s Al Ghul ile mücadelesini izliyoruz.
Kara Şövalye:
Batman Gotham şehrini suçtan iyice temizlemiştir. Yeni bölge savcısı Harvey Dent’in gelmesiyle birlikte artık Batman iyiden iyiye emekli olmayı düşünürken çeteler dışında birden biri çıkagelir; o isim Jokerdir! Alışılagelmiş şakacı, gangster joker dışında, Heath Ledger bize Jokerin deliliğini ve anarşisini hissettirmekte.
Kara Şövalye Yükseliyor:
Uzun süredir Batman ortada yoktur. Bruce Wayne ise göz önüne çıkmıyor, malikânesinde istirahattedir. Lakin süper kahramanların istirahati uzun sürmez. Çizgi romanlarda ve filmlerde gördüğümüz üzere, Batman‘in en güçlü düşmanı Bane ve adamları, harikulade bir planla Gotham şehrini anarşinin kucağına atmıştır. Hiçbir zaman iyi mi yoksa kötü mü anlayamadığımız Kedi Kadınsa başka planlar içerisindedir. Bu filmde Bale’i son kez Batman olarak izlemenin burukluğunu yaşamakla birlikte, Anka kuşu misali yeniden hem kendisini hem de Gotham şehrini diriltmesini izliyoruz.
Ne Olurdu?
Gönül isterdi ki bu seri birkaç film daha sürseydi ancak sinema sektöründe her an her şey olabilir. Çizgi roman evrenindekinden farklı kostümlü bir Batman, bambaşka bir Joker izledik. Şayet seri devam etseydi, olacak muhtemel senaryo şöyle devam ederdi;
–Robin Batman’a katılır, yeni kötülerle mücadele ederdi,
–Batman v Süpermen’i mutlaka izler, Adalet Birliğinin kuruluşuna tanıklık ederdik(bambaşka bir şekilde tabi).
Fakat biz Bale’in daha olgun ve daha kalıplı halini izlemek yerine, Ben Affleck’in Batman halini izlediğimiz ve onunda solo filmi olmadığı için çok acımasız davrandık. Aynı esnada Marvel solo filmleri ardı ardına çıkartıp güzel bir biçimde Yenilmezler serisine bağladığı için kazandı, DC kaybetti. DC üzerine düşeni gerçekten yapsaydı, belki de bugün Batman’i övüyor, İron Man’i eleştiriyor olurduk. Yalnız şöyle bir gerçek de var; Her süper kahraman filmi mutlaka çizgi roman serilerinden birinden ilham alıyor. Çizgi roman evrenine en azından kabaca hakim olmadan eleştiri yapmaktan kaçınmak en doğrusu. Bir süper kahramanı süper kahraman yapan şey, kıyafeti ya da gücü değil hikayesidir.
Yorumlar