Oyuncuların Kariyerlerini Şekillendiren Efsane Karakterler

Bazı oyuncular kariyerleri boyunca ne kadar farklı rollerde yer alsalar da bir karakterle hafızalarda yerini korurlar. Bazıları en iyi rollerini o karakterde oynadıkları için aynı şekilde hep bir karakter üzerinden anılırlar. Yani bazı efsane karakterler oyuncuların da kariyerini şekillendirebiliyor. İyisiyle kötüsüyle sinema tarihinde yarattıkları karakterlerin en az kendileri kadar hatta bazılarında daha da ünlü oldukları karakterleri seçtik.

Wolverine

O dönemlerde Wolverine karakterine hayat veren ve  başarılı bir şekilde Wolverine’i canlandıran Hugh Jackman diğer rolleriyle de adından fazlasıyla söz ettirip Wolverinenin gölgesinde kalmasa da bunca süper kahramanın yer aldığı ve onları oynayan oyuncuların çok çabuk harcandığı bir zamanda karakteri ile öyle bir canlandırdı ki bundan sonra Wolverine kim oynarsa oynasın Hugh Jackman’ın performansına çıkamayacağı bir gerçek. Marvel evreninde başka bir Wolverine görme ihtimalimiz ise gözlerimizi şimdiden kanatıyor. Çünkü Hugh Jackman bu karakter için biçilmiş kaftandı.

Emmett Brown

Zamanda yolculuk hikayelerinin  en iyilerinden olan Geleceğe Dönüş serisinin çılgın doktoru Emmett Brown’u canlandıran Christopher Lloyd için bu karakter önemli bir yere sahip. Oyuncu ilk filmde 47 yaşında olsa da daha yaşlı bir karakter olan Emmett Brown’u canlandırması hiç sırıtmadı. Yer aldığı proje sayısı bir hayli fazla olmasına rağmen hiçbirisi  Emmett Brown kadar hatırlanmaz. Üstelik Christopher Lloyd oyunculuk kariyerine Guguk Kuşu gibi bir filmle başlar ancak hem Jack Nicholson’ın performansı hem Lloyd’un ilk filmi olması nedeniyle bu filmde ön plana çıkamaz. 

Wladyslaw Szpilman

Adrien Brody kariyeri boyunca her zaman iyi bir oyuncuydu. Piyanist filmi ile edindiği bu iyi oyuncu imajını da bir daha hiçbir filmiyle tekrar yakalayamadı. Yer aldığı projelerin de neredeyse hiçbiri Piyanist kadar iyi yapımlar olmadı. Sadece birçok ünlü isimle birlikte yer aldığı Büyük Budapeşte Oteli’nde Piyanist’in gölgesinden çıkabilecek bir işte yer almış olsa da bu filmdeki rolü konuk oyuncu olmaktan fazlası değildi. 

Leon

Sinemaya ilgi duyamayan insanların bile bildiği, ülkemizde televizyonda defalarca gösterilen Leon filmi hem Jean Reno hem de Luc Besson için bir dönüm noktasıydı. Luc Besson için Leon sonrası tam bir hayal kırıklığı diyebiliriz. Jean Reno ise Fransa ve Amerika’da birçok yapımda yer aldı. Özellikle Jean, Christophe Grange’in kitaplarından uyarlanan filmlerin vazgeçilmez oyuncusu oldu. Yine de Leon’da yarattığı karakter bir kiralık katil olmasına rağmen çok sevildi ve benimsendi. Bu efsane karakter günümüzde Kuzey Yıldızı dizisinde bir parodisi ile de gündemde yer alıyor.

Amelie Poulain

2000’li yılların başında çekilen Amelie filmi, bu filmle hayatımıza giren naif ve şirin Amelie, yıllarca unutulmayacak efsane bir karakter olarak ortaya çıktı. Ülkemizin Amerikan sinemasına olan yakınlığı ve Fransız sinemasını çok bilinmemesi nedeniyle Audrey Tautou’nun diğer filmlerine hakim olamamasının Amelie ile Tautou’nun bütünleşmesinde etkisi oldu. Tautou’nun kariyerinde Amelie’yi geçecek karakter hiç olmadı. Amelie’den sadece 5 sene sonra 2006 yılında Dan Brown’un ünlü kitabı Melekler ve Şeytanlar’ın sinema uyarlamasında Tom Hanks ile birlikte yer aldı ancak sinema seyircisi için varlığı bir anlam ifade etmedi. 

İnek Şaban

Kemal Sunal’ın Hababam Sınıfı ile bütünleştiği İnek Şaban oyuncunun sonraki yıllarda rol aldığı filmleri de etkiledi. Birçok filmde Şaban ismini kullanan Kemal Sunal özellikle onu izleyen çocuklar tarafından hep İnek Şaban olarak anıldı. Öyle ki rol aldığı bazı filmlerde karakterin adı Şaban olmamasına rağmen filmin adında Şaban ismi kullanıldı. Tabii Yeşilçam’da efsane karakterler oldukça fazla ancak hem Kemal Sunal’ın hem Şaban’ın bizim için yeri bambaşka.