
Yatık Emine, Refik Halit Karay’ın 1920’de yayımladığı “Memleket Hikayeleri” adlı eserinde yer alan aynı adlı öyküden uyarlanmıştır. Senaristliğini tarihçi Turgut Özakman ve Ömer Kavur yapmıştır. 1974 yapımı filmin yönetmenliğini yine Ömer Kavur üstlenmiştir. Başrollerinde Necla Nazır, Serdar Gökhan ve Mahmut Hekimoğlu yer almaktadır. Ömer Kavur’un ilk uzun metraj filmidir. Refik Halit Karay’ın bu öyküsü zamanında çok ses getirmiş ve bir çok tartışmaya yol açmıştır. Üstünde durulması gereken ve toplumun vicdanını sorgulatan bir eser olduğundan çok da şaşırmamak gerek.
Sürgün

ll. Meşrutiyet‘ in ilanından sonra 1909 yıllarında; Yatık Emine isminde bir kadın, valinin emriyle vilayetten küçük bir kasabaya sürgün edilir. Suçu ise erkekleri etkilemek fahişelik yapmaktır. Kasabaya getirildiğinde kalacak yeri olmadığından karakol nezaretinde misafir edilir. Ancak fahişelik damgası yediğinden nezarette ki kadınlar tarafından horlanır ve dövülür. Orada gördüğü şiddetten ötürü yine Emine suçlanır. Kaymakam, nezarette kalması uygun olmayacağından Emine’yi bir odacının evine gönderir. Emine, gittiği evli çocuklu olan odacının evinde hizmetçilik yapmaya başlar.
Merhametsizlik

Son

Kumandan da diğer vilayet karakollarını denetime gider. 10 gün boyunca gelmeyecektir. Fırıncı kumandanın yokluğunu fırsat bilip Emine’ye ekmek vermez. Bir ara Emine’nin yokluğunu fırsat bilen kadınlar evini darma duman edip , camlarını kırarlar. Emine eve vardığında evinin eskisi gibi harabe haline geldiğini görür. Soğuk bir yandan açlık bir yandan öylece kalakalır. Pencerenin önüne oturmuş çölde serap gören bir bedevi gibi kumandanın at üstünde kasabaya doğru geldiğini görür. Ancak bu sadece bir hayaldir. Kimsesiz kalmıştır. Ertesi gün kasabanın erkeklerinden Emine’nin evine gelenler olur ve Emine’yi sonsuz uykusunda bulurlar…. Kendine takılan Yatık lakabının anlamını bile bilmeyen Emine’nin tek suçu sevdiği adama kaçmaktır. Sevdiği adam da hevesini alıp Emine’yi ortada bırakmıştır. Emine’ de utancından bir daha baba ocağına dönememiş ve bu ahlaksız dedikodulara, toplum dışına itilmeye, hor görülmeye maruz kalmıştır.
Yorumlar