Seyyar Sahne ile Hayat Bulan 5 Tiyatro Oyunu

Tiyatro; William Shakespeare’in deyimiyle “insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır.” Bu ifadenin içinde belirli bir anlatım şekli geçmemiştir. Seyyar Sahne de tiyatro konusunda çok farklı bir anlatım biçimine sahip olarak göze çarpıyor. Tiyatro dışı metinleri de sahneleyerek yeni bir bakış açısı getiren ve 2012’de Türkiye’nin tek performans araştırmaları merkezi olan Tiyatro Medresesi’ni kuran Seyyar Sahne’nin kesinlikle izlenmesi gereken 5 tiyatro oyunu Mizah Gastesi aracılığıyla sizlerle.

5. Tehlikeli Oyunlar

Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’dan sonra yazdığı Tehlikeli Oyunlar romanından uyarlanan oyun, tek kişilik bir gösteriyle bizi baş başa bırakıyor. Ekibin kurucu üyelerinden Celal Mordeniz bu fikrin, 2008’de sesli roman okuma çalışması yaparken romanı duyduğunda refleks olarak oluştuğunu belirtiyor. Hikmet Benol karakterinin varoluş mücadelesini Erdem Şenocak’ın performansıyla görüyouz.

4. Yılın En İyi Kadın Oyuncusu

İpek Türktan Kaynak’ın oynadığı tek kişilik tek perdelik oyun pek de uzakta değil. Aslında hepimiz takdir edilmek isteriz. Hatta bunu çok fazla isteriz. Hatta bazen aşırıya bile kaçabiliriz. Büyük bir çoğunluğun kullandığı sosyal medyada beğenme seçeneği kalksa kim kullanırdı ki? İşte bu istek öyle bir bataklıktır ki çıkmaya çalışmak dibe batmakla aynı anlama gelir. Arzularımızın tutsağı olmayıp kendimizi özgür bırakmamız öğretisiyle sergilenen bu Seyyar Sahne oyunu kesinlikle izlenmeye değer niteliktedir.

3. Çocukluğun Soğuk Geceleri

Tezer Özlü’nün ilk romanı olan Çocukluğun Soğuk Geceleri, Seyyar Sahne ile tek kişilik bir dram oyunu olarak tiyatro sahnelerinde yerini alıyor. Tezer Özlü’nün çocukluğundan başlayan tüm yaşanmışlıklarını ve kaldığı psikiyatri kliniklerinden de söz ettiği bu kitaptan uyarlanan oyun da sahnede gecelerin o soğukluğunu yansıtmayı başarıyor.

2. Trom

Hakan Emre Ünal’ın yazıp oynadığı oyun, Roland Topor’un “Masanın Altında” adlı metinden hareket edilerek ortaya çıkmıştır. Roland Topor’un “Göçmenler insanlık düzeyinin altında muamele gördüklerine göre, masanın altında yaşamaları da anormal görülmemelidir” sözleriyle açıkladığı oyun, anlatı tiyatrosunu da içinde barındırırken bizi iki farklı kapı sunarak 2 perdelik bir yolculuğa davet ediyor.

1. Benden Bu Kadar

Bir Tiyatro Medresesi yapımı olan bu oyun, Burcu Halaçoğlu’nun tek perdelik gösterisiyle hayat buluyor. Günlük hayatta kendimize çok fazla soru sorabiliyoruz. Var olmanın bir çeşit sancısı da olabilir bu sorular. Bu oyunda da sürekli kendine sorular soran bir insan görüyoruz. Lakin tiyatro gerçek hayattan farklıdır. Bu oyunda sorulan sorulara cevap aramayın. Soruların neden sorulduğunu sorduğunuzda bulmanız gereken cevaplara kendinizi daha yakın hissedebilirsiniz.