Gerçek Bir Yalan: Kimsin Sen?

Bazılarımızın, hep aynı filmleri ya da benzer yapımları izlediğini biliyoruz. Sebebi ise; filmlerin sonunda ne olacağını bilmemizin verdiği rahatlık hissi. Fakat Netflix her zaman böyle düşünmüyor olacak ki 23 Haziran’da ‘’Kimsin Sen?’’ adlı bir film yayınladı. Her dakikasında farklı bir his vermeye yemin etmiş film, ‘’Kimsin Sen?’’ incelememiz sizlerle.

Kimsin Sen? Konusu

Film, durgun bir kariyeri olan komedyen Andrea Singer (Iliza Shlesinger) üzerinden dönüyor. Andrea, sektördeki arkadaşıyla kendini kıyaslayan, dostu Margot’tan (Margaret Cho) başka arkadaşı olmayan bir komedyendir. Başarısız geçen başka bir dizi seçmesinden sonra uçakta Dennis (Ryan Hansen) adında bir adamla tanışır. İyi giyimli ve zeki görünen Dennis’le arkadaşlıkları ilerler. Dennis, gayet hoş ve sevilesi biridir. Dışarıdan bakılınca kusursuz biri gibi görünen bu adam, Andrea ve Margot’ta bazı şüpheler uyandırır. “Bu kadar mükemmel görünen bir adam, gerçekten var olabilir mi?” İçlerine düşen şüphenin peşinden giden Andrea, işin varacağı yeri tahmin edemez.

Kimsin Sen? Genel Bakış

Filmi incelemeye senaryosundan başlarsak, en yalın haliyle ‘’değişik’’ diyebiliriz. Başarısının hayranı olduğumuz Shlesinger’i, başından sonuna kadar güldüren stand-up’larından tanıyoruz. Fakat filmde olaylar o kadar hızlı değişiyor ki; bize de geçen o şüpheyle çok da iyi hissetmiyoruz. Ya da Shlesinger’in stand-up’larını izlediğimiz zamanki kadar diyelim. Filmle empati kurmaya başladığınızda, -ki her kadın için bu mümkün- filmin bir buçuk saat sürmesi iyi olmuş diyorsunuz.
Oyunlarına taşıdığı kadın-erkek ilişkilerini, Shlesinger senaryosunu yazdığı filmine de taşımış. Filmde samimi oyunculuklar izliyoruz. İzleyiciye rahatsızlık vermeyi başaran harika oyunculuğuyla Ryan Hansen ve bir diğer başarılı komedyen olan Margaret Cho, filme çok yakışmışlar. Filmde aynı zamanda filmle eş zamanlı ilerleyen bir stand-up da izliyoruz. Iliza Shlesinger, seyirciyi hem filminde hem de elinde birasıyla komedi kulübünde ağırlamayı başarıyor. Orijinal adıyla ‘’Good on Paper’’ olarak yayınlanan filmin fikrini Shlesinger, iyi ki lafta bırakmayıp yazmış.

‘’Kimsin Sen?’’ derin düşüncelere daldırıp, entelektüel zevk verecek film arayanlar için uygun bir seçenek değil. Fakat yüzeysel ve hissiyattan uzak bir film de değil. İkisinin arasına bir buçuk saatini ayırabilecekler için tercih edilebilecek, keyifli bir film. Bir yalandan doğan bu hikaye çoğunlukla gerçeğe dayanıyorsa, biz en çok şehirdeki billboardları sevdik. Nerden baksak kral hareket. Sizin de bir bakmak isteyeceğinize eminiz, şimdiden keyifli seyirler.

“This is a mostly true story based on a lie.”