Türk Televizyon Ve Sinemasının Başlıca Sorunları

Türk televizyon ve sinemasının bir izleyicisi olarak önemli sorunları olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki bu sorunlar kitlelere göre farklılık gösterebilir. Şimdiden keyifli okumalar.

Yerli Korku Filmleri/Cin Filmleri

Yerli sinemanın en büyük problemlerinden başlıcaları, korku ve komedi filmleri. Korku denilince; cin filmlerinden öteye gidemiyoruz. Efektlere kadar “kopyala+yapıştır” yapılan birçok korku filmine şahit olduk. Yine bu filmlerden efektlerin silinmesiyle komedi filmi de izlemiş oluyorduk. Belki de bu kadar kullanışlı olması sebebiyle cin filmleri bu kadar revaçta kaldı. Yine de bir asgari maaşla ay sonunu getirmeye çalışan bir aile için korku denilen şey bu kadar yüzeysel kalmıyor. Bu şekilde cast ajansları da kendini cin olarak tanıtan insanlarla dolacak.

Yerli Komedi Filmleri

Daha önceki birçok yazımızda da bahsettiğimiz gibi komedi bir dert anlatma sanatıdır. “Türkiye’nin acılı adalet sorunu hiç bu kadar komik anlatılmadı.” sloganıyla yayınlanan Pardon filmini örnek alalım. Filmde, büyük bir problemin komedisi yapılıyor ve bu çok başarılı bir şekilde yapılıyor. Başka bir deyişle ağlanacak halimize gülüyoruz. Günümüzde artık çok rastlayamıyoruz böyle filmlere. Biraz da orijinalliğimizi kaybediyoruz. Belirli bir konu tutunca izleyiciler olarak, biraz beğendiğimizde kısır döngüye giriyor. Sürekli aynı konu üstünde benzer hikayeler çekiliyor. Genel anlamda komedi filmleri için; düğün, yarışma ve mafya temalarını çok gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bu temalarla başarılı komedilere imza atan filmler olsa da yeni fikirler için verimli olan bir Türk toplumu varken tekrara düşmek biraz tuhaf görünüyor.

Yaz Dizileri

Televizyonda her yaz görmeye alıştığımız, zengin erkek ve fakir kız hikayesini ele alalım. “sinemada ve televizyonda orijinalliğimizi kaybediyoruz” derken bundan bahsediyoruz. Her yaz mevsiminde aşk dizisi çekiliyor ve genelde zengin erkek ve fakir kız üstünden yapılıyor bu. En acıklı durumlardan biri de dizilerimizin hiç hafife alınmayacak bir çoğunluğu yurt dışından, özellikle Güney Kore‘den ülkemize entegre ettiğimiz dizilerden oluşuyor.

Aksiyon Dizileri

Kış akşamları asırlar süren mafya dizileri izliyoruz. Tek şarjörle 50 mermi atan mafya babaları mı dersiniz? Ölümsüzlük iksiri içmiş mafya babaları mı dersiniz? “Mafya dizisi çekilmesin” diye bir şey söz konusu değil. Tabii ki olsun mafya dizileri ama o şarjör ara sıra bitsin. Her attıkları kurşun isabet etmesin. En azından bir kısım göreceli gerçeklik payı bıraksın. Bu kadar kaliteli oyuncularla daha iyi projelerin ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz.

“İnsanları öldürmek havalı bir şey gibi lanse edilmesin. Tütün ürünlerine sansür uygulayan yöneticiler silahın da kötü bir şey olduğunun farkına varsın. Şiddet içeren diziler, çocukların uyuma saatinden önce yayında olmasın.” gibi dikkat edilmesi gereken hususlar da var.

Türk sinemasının ve televizyonunun bizim için değeri çok farklı olduğu için bu sorunları da göz ardı edemiyoruz. Yıllar önce çekilen Yeşilçam filmlerinin şu andaki teknoloji imkanlarıyla üzerine çıkılması gerektiğini düşünüyoruz.