mizahgastesi bardak
İnceleme

Yalnızlığın ve Dostluğun Hikayesi: Mary ve Max

Öncelikle belirtmek isterim ki; Mary ve Max her ne kadar animasyon olsa da bu çocuklar için yapılmış bir film olduğu anlamına gelmiyor. Animasyon alanında çığır aşan, animasyonların sadece çocuklar için yapılmayacağını açıkça anlatan ve mutlaka her erişkinin izlemesi gereken bir film.

Mary and Max, tamamen yaşanmış bir olayı düşündürürken güldüren , güldürürken hüzünlendiren bir dilde anlatıyor. Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini “Adam Elliot” üsteleniyor. Film, 2003 yılında ” En İyi Kısa Metraj Animasyon Filmi” dalında Oscar ödülü kazandı.

Yapımı 5 yıl süren bir stop motion filmden bahsediyoruz. Her hafta yalnızca iki buçuk dakikası kaydedilen bu efsanevi film, bu kadar emeğe rağmen kesinlikle hak ettiği değeri göremiyor.Tekrar hatırlatmak isterim ki; bu film tamamiyle gerçek bir yaşam hikayesinden alıntılanmıştır. Adam Elliot’ un hayal gücüne sağlık diyor ve başlıyorum.

*Bu yazı ağır spoiler içerir*

“Gülümsemeyi kafaya takma. Ağzım neredeyse hiç gülmez. Ama bu beynimin içinde gülümsemediğim anlamına gelmez.”

Film, 8 yaşındaki Mary isimli kız çocuğu ile, 44 yaşındaki asperger sendromlu Max’ in mektup arkadaşlığını konu ediniyor. Her ne kadar komedi filmi gibi dursa da çok fazla derinlik içeren bir film. Özellikle işlendiği konudan ziyade, insanı hüzünlendiren replikleri ve filmin insana yalnızlığı soluttuğu hava, insanın kendinden geçmesine ve hayatı sorgulamasına yetiyor. Mary ve Max, içlerinde birikmiş sevgiyi ve yalnızlığı birbirleriyle paylaşıyorlar ve zamanla birbirlerlerinin en yakın dostu oluyorlar. Senelerce birbirlerini hiç görmeden mektuplarda yaşatıyorlar dostluklarını. Bir mektuba iki hayat sığdırıyorlar.

Mary ve Max gözyaşı şişesi

” Seni affediyorum çünkü mükemmel değilsin.”

Karakterler o kadar hayatın içinden, o kadar sahici ki; Mary’nin Max’e gönderdiği göz yaşları adeta başımızdan aşağı dökülüyor. Komedi gibi ilerleyen filmin içinde kendinizi gözyaşlarınızı silerken buluyorsunuz.

Mary ve Max final

“SEN BENİM EN İYİ ARKADAŞIMSIN. SEN BENİM TEK ARKADAŞIMSIN”

Sonunda Max , öylece duvara bakarken ölüyor. Finalde boğazlarımız düğüm düğüm oluyor. Mary yıllar sonra heyecanla geldiği dostunun evinde Max’in cansız bedeniyle, etrafına baktığında ise sevginin en saf haliyle karşılaşıyor.

Başka animasyon film önerilerimiz için buraya tıklayabilirsiniz. Film için görüşlerinizi de yorum kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Anti Kahramanları Neden Daha Çok Seviyoruz?

önceki yazı

Kış: Salep ve Sıcak Çikolata

Sonraki Yazı

Yorumlar

Yoruma Kapalı.