Bu Filmi İzlemeyen Bin Pişman: I Care A Lot İncelemesi

Ülkece bizim de merakla beklediğimiz film, Türkiye’de 19 Şubat’ta yayınlandı. İzleyenlerinden sevenin çok sevdiği, sevmeyenin hiç sevmediği keskin bir film olmuş I Care a Lot. ‘’Gone Girl’’, ‘’Die Another Day’’ filmleriyle zaten aşığı olduğumuz Rosamund Pike, filmde deyimi yerindeyse döktürmüş. Filmde ayrıca Eiza González, iki Oscar Ödüllü usta oyuncu Dianne Wiest ve Peter Dinklage de yer alıyor. Peter Dinklage için, ‘’He is coming.’’ göndermesi Game of Thrones hayranlarının hoşuna giden bir detay olmuş. Senaristliğini ve yönetmenliğini J Blakeson‘ın üstlendiği, çoğumuzun dikkatini çeken I Care a Lot filmini sizin için inceledik.

Film, ana karakter Marla Grayson (Rosamund Pike) üzerinde dönüyor. Grayson, mahkeme kararıyla yaşlılara ‘’yasal vasi’’ hizmeti veren bir şirketin sahibi. Marla, bu işi yasal yollarla yapsa da aslında bir dolandırıcı. Bakıma muhtaç veya değil zengin hiçbir yaşlıyı gözünden kaçırmıyor. Marla’ya göre dünyada iki tür insan var; Avlar ve avcılar. Filmde olaylar, Marla’nın son avında baltayı taşa vurmasıyla başlıyor. Kendini ‘’dişi aslan’’ olarak gören bu kadın film boyunca av olmamak için bir mücadele veriyor.

Neler Umurumuzda Oldu

Film, sürükleyicilik yönünden eleştiri getirilemeyen bir film. Siniriniz bozulsa da bir sonraki sahneyi merak ediyorsunuz. Rosamund Pike’in büründüğü rolü yaşadığını biliyoruz. Kendisini izlemek her zaman büyük bir zevk. Marla sinirlerimizi zıplattıkça ekranın daha bir içine giriyoruz sanki. Blakeson kesinlikle izleyicinin bam teline dokunmayı çok iyi biliyor. Film, uzatılıp dramatize edilmeden tam tadında bitiyor. Çoğu film gibi konu ve olaylar sakız edilmemiş. Görüntü ve çekim kalitesi, Netflix yapımlarını sevmeyenlerin bile eleştiremediği bir kalitede yine. Rosamund’a o sinir bozan gülümsemesi kadar kıyafetleri de bizce çok yakışmıştı.

Neler Umurumuzda Olmadı

Güçlü ve zeki karakterlerin her filmde çok saygı gördüğünü hepimiz biliyoruz. Fakat bizce Blakeson bu kaygıyı çok fazla gütmüş. Filmin genelinde baş karakterin zekası öne çıkarılmak için seyirci çok hafife alınmış. Kendine öldü süsü verip, senelerce devletin vergi kayıtlarını bile yanıltabilen eski bir Rus mafyasının evine bizce telefon feneriyle girilmez. Soygun ve aksiyon filmlerinde nice kült yapım izlemiş biz kaliteli izleyicileri buna inandırmak çok da mümkün değil. Ayrıca aklımıza yatmayan birkaç soruyu soralım. Bulunduğu yere kaba kuvvetle değil zekası ve hırsıyla gelen bir kadın ne ara azılı bir suçlu olup bir mafya babasını kaçıracak hale geldi? Film, Rosamund Pike’in Gone Girl’ünü nasıl tekrar çekebiliriz diye düşünülmüş ve vasi hikayesi bulunmuş gibi.

Filmlerdeki güçlü erkek karakterleri düşünelim. Çoğu işlerinde saygın, haram lokma yemeyen, ya mahallesi ya ailesi için savaşan insanlar. Neden filmlerde kadın karakter güçlü olacaksa dolandırıcı ya da kötü bir karakter olmak zorunda? Filmde Grayson, olaylar sarpa sarana kadar renkli, cıvıl cıvıl harika elbiseler içinde. Neden kadın karakterin zekası üzerine bu kadar düşen yönetmen, kadın karakteri en güçlü olduğu sahnede seyirciye maskülen bir tarzda, takım elbise kravatla göstermiş? Yeşilçam filmlerinden alışık olduğumuz, sadece izleyicinin içini soğutmak için yapılmış ‘’Doğru yoldan çıkarsanız sonunuz böyle olur.’’ finaline zaten diyecek bir şey bulamıyoruz. Netflix, filmin türünü kara komedi değil de ‘’fantastik’’ yazmak isterse çok yerinde bir karar olur bizce.

Film, uzun zamandır bekleyip beklentiyi arttıran izleyicileri çok tatmin etmemiş gibi görünüyor. Fakat filmi denk gelip de izleyenlerdenseniz bu geçerli değil. Film, bittikten sonra size üzerinde konuşacak çok fazla konu veriyor. Cümleleri, karakterleri ve sonuyla akılda kalacak bir film aslında. Ama nasıl kalacağına yine izleyenler karar verecek. İzlemeyenlerin kararını kendisi vermesi için filmi yayınlandığı hafta incelemek istedik. Çünkü unutmayın; Sizi çok önemsiyoruz.

Sonuyla seyircisini hayretler içerisine sürükleyen filmlerin yer aldığı derlememize buradan ulaşabilirsiniz.